Zombilerin, iskeletlerin, bazı değişik yaratıkların düşmanı olduğumuz, genel atmosferi karanlık olan ve biz oynayanları ürküten aksiyon oyunlarına Survival Horror oyunları deniyor. Bu oyun türünün en ünlü serileri Resident Evil, Silent Hill ve Alone in the Dark. Şimdi aralarına bir tane daha eklendi: The Suffering. Henüz seri olmasa da devamının çıkması bekleniyor. Ama The Suffering’in diğer “Survival Horror”lardan birkaç farkı var. Nedir bu farklar, biraz bahsedelim. Bu oyunda Resident Evil gibi karşınıza sürekli yaratık çıkmıyor ve yaratıklar Resident Evil’daki gibi pasif olmuyorlar. Bazıları o kadar hızlı oluyor ki saldırma fırsatını çok az elde ediyorsunuz. Bulmacalar Silent Hill’deki gibi zor olmuyor. Ayrıca atmosfer Alone in the Dark kadar korkunç değil. Kan seviyesi de diğer Survival Horror oyunlarında olmadığı kadar fazla.

Biraz oyunun konusundan bahsedelim. İki çocuğunu ve karısını öldürmek suçundan idama mahkum edilen Torque (işlediği cinayetleri hafızasını kaybettiği için hatırlamıyor), Abott Eyalet Cezaevine getiriliyor. Hücresinde, diğer mahkumların hakkındaki atıp tutmalarını dinlememezlikten gelirken küçük bir deprem oluyor ve diğer hücrelerdeki mahkumlar bazı yaratıklar tarafından tek tek öldürülüyor. Ne şanstır ki, bu kaos Torque’nun hücresine adım atmasından birkaç dakika sonra yaşanıyor. Tesadüf müdür, başka bir şey midir bilinmez. Depremden sonra Torque hücresinden çıkmayı başarıyor. Bu andan itibaren Torque’nun tek amacı yaşamak. Daha doğrusu bizim oyundaki tek amacımız onu yaşatmak.

Oyunumuz 2 CD’ye sığdırılmış. Oyunu kurduktan sonra oyunu açıyoruz ve New Game seçeneğini seçiyoruz. Karşımıza zorluk derecesi seçim ekranı çıkıyor. Kendinize uygun olanı seçin ve oyuna başlayın. Oyunun konusunu anlatan demodan sonra kontrol elimize geçiyor. Genelde gidebileceğiniz tek yön oluyor, onun için yolunuzu kolayca bulabilirsiniz. Daha sonraları tahtalarla kapanmış kapıları kırarak ve bazı küçük bulmacaları çözerek yolunuzu bulmanız mümkün.

Oyunda çok çeşitli yaratıklar var. Her birinin de saldırış tekniği, sahip olduğu ekipmanlar ve hızı farklı. Her bir yaratığı da sizin öldürüş biçiminiz farklı olacak. Yapay zeka bu yönden büyük bir artı alıyor. Yaratıklar direkt saldırmıyor, saldırılarınızdan kaçmak için zıplıyor, yuvarlanarak arkanıza geçmeye çalışıyor, ya da tavandan ilerleyerek sizi hazırlıksız yakalamaya çalışıyorlar. Bu da yapay zekanın kalitesini gösteriyor. Sahip olduğunuz silahlar da çeşitli. Başlangıçta elinize bıçak işlevi gören bir kılıç benzeri bir şey (tam olarak ne olduğunu bilmiyorum) ve Revolver geçiyor. Daha sonraları başka silahlar da bulabiliyorsunuz.

Torque aslında deli. Hatta oyunda Insanity Meter (delilik seviyesi) denen bir özellik var. Ne kadar çok yaratık öldürürseniz Insanity Meter seviyesi o kadar çok artıyor. Insanity Meter dolduğundaysa C tuşuna basıp çok güçlü bir yaratığa dönüşebiliyorsunuz. Bu yaratığa dönüştükten sonra karşınıza çıkmayı cesaret edenler tek tek ölüyor. Zor durumlarda kurtulmanızı sağlayan bu özelliğin etkisi tabii ki sürekli değil, bir süre sonra eski halinize dönüyorsunuz. Tekrar Insanity Meter’ı doldurarak yaratığa dönüşmeniz mümkün.